etmek Turkiska - Manés

1.


2.


3.

  • Turkiskaalmak, tüketmek


  • Turkiskainanmak, kabul etmek, kabullenmek, yutmak


4.

  • Turkiskatedavi etmek, iyileştirmek, sağaltmak


5.

  • Turkiskaeziyet etmek, işkence etmek


6.

  • Turkiskaolgunlaşmak, erginleşmek, oldurmak, tekamül etmek, vadesi gelmek


7.


8.


9.

  • Turkiskaçullanmak, saldırmak, taarruz etmek


10.


11.


12.

  • Turkiskabaşvuru yapmak, müracaat etmek


  • Turkiskabaşvurmak, müracaat etmek, talep etmek


13.

  • Turkiskakorumak, muhafaza etmek


  • Turkiskadevam ettirmek, muhafaza etmek, sürdürmek


14.


15.

  • Turkiskahakaret etmek, iftira etmek, qualifiertr


16.

  • Turkiskabakmak, gözetmek, izlemek, gözetim altında tutmak


  • Turkiskaidare etmek, yönetmek


  • Turkiskadenetlemek, kontrol etmek


17.

  • Turkiskasınırlamak, tahdit etmek


18.

  • Turkiskaizlemek, seyretmek


  • Turkiskagöz kulak olmak, bakmak, gözetmek


  • Turkiskadikkat etmek


19.

  • Turkiskaemprenye etmek, sugeçirmez yapmak

  • Turkiskadöllemek, tohumlamak


20.

  • Turkiskadevam etmek, sürmek


  • Turkiskadevam etmek, sürdürmek


21.

  • Manésshickyree

  • Turkiskatemin etmek, güvence altına almak


  • Turkiskatemin etmek (rahatlatıcı/ikna edici sözlerle)


22.


23.

  • Turkiskabırakmak, kabullenmek, pes etmek


24.

  • Turkiskavermek, bağışlamak, bahşetmek


  • Turkiskabahşetmek, ihsan etmek


25.

  • Turkiskasorguya çekmek, sorgulamak, soru sormak, isticvap etmek, istinkak etmek


26.

  • Turkiskahüküm vermek, hüküm giydirmek, mahkum etmek


27.

  • Turkiskakatmak, eklemek, bağlamak, ilhak etmek


28.

  • Turkiskaağzına çalmak, bağırıp çağırmak, sövmek, veryansın etmek


29.


30.


31.


32.

  • Turkiskaböbürlenmek, iftihar etmek, övünmek


33.


34.

  • Turkiskaönermek, teklif etmek


35.


36.


37.

  • Turkiskaoluşmak, teşkil etmek


  • Turkiskaatamak, seçmek, tayin etmek


38.

  • Turkiskaitiraf etmek, açıkça söylemek, ilan etmek


39.

  • Turkiskaanlatmak, ifade etmek


40.

  • Turkiskatransfer etmek, aktarmak, yollamak


  • Turkiskacheckaktarmak, checktransfer etmek


41.


42.


43.

  • Turkiskagayret etmek, qualifiertr


44.


45.

  • Turkiskatespit etmek, saptamak


46.

  • Turkiskagülümsemek, tebessüm etmek


47.

  • Turkiskaşarkı söylemek, terennüm etmek


48.

  • Turkiskasürdürmek, muhafaza etmek


49.


50.

  • Turkiskaikaz etmek, uyarmak


51.

  • Turkiskagöze almak, riske etmek


52.

  • Turkiskaazat etmek, özgür kılmak


53.

  • Turkiskayaratmak, oluşturmak, meydana getirmek, ortaya koymak, teşekkül ettirmek, tekvin etmek


54.

  • Turkiskaant içmek, yemin etmek


  • Turkiskasövmek, küfretmek


55.


56.

  • Turkiskaacele etmek, aşıkmak


57.


58.

  • Turkiskaçıkmak, uzaklaşmak, ayrılmak, terk etmek


59.

  • Turkiskatecavüz etmek, zor kullanmak, zorlamak, göğmek, namusa sataşmak


60.

  • Turkiskaayırmak, tecrit etmek


61.


62.

  • Turkiskabertaraf etmek, kökünü kurutmak


63.


64.

  • Turkiskabeğenmek, takdir etmek, alkışlamak


65.

  • Turkiskadağıtmak, tevzi etmek, vermek


66.

  • Turkiskaaşağılamak, hakaret etmek


67.

  • Turkiskaçıkmak, oynaşmak, flört etmek, sevişmek qualifier


68.


69.


70.

  • Turkiskatekrarlamak, yinelemek, tekrar etmek


71.

  • Turkiskadoğrulamak, teyyit etmek qualifier


72.

  • Turkiskarahatsız etmek, canını sıkmak


73.

  • Turkiskakahvaltı etmek, kahvaltı yapmak


74.

  • Turkiskamünakaşa etmek, tartışmak


  • Turkiskakavga etmek


75.

  • Turkiskaikaz etmek, kulağını bükmek


76.


77.

  • Turkiskayenileştirmek, ıslah etmek, reforme etmek


  • Turkiskaıslah etmek, düzeltmek


78.

  • Turkiskagöz kırpmak, kaş göz etmek


79.

  • Turkiskakabul etmek, onaylamak


80.


81.


82.


83.

  • Turkiskaısrar etmek, bastırmak, üstelemek, yinelemek


84.

  • Turkiskateçhiz etmek, teçhizatlandırmak


85.

  • Turkiskabölmek, taksim etmek qualifier


86.

  • Turkiskayararlanmak, faydalanmak, istifade etmek


87.


88.

  • Turkiskadindirmek, yatıştırmak, hafifletmek


  • Turkiskaörtbas etmek


89.


90.

  • Turkiskaaşağılamak, iftira etmek, kara çalmak


91.

  • Turkiskagaranti etmek, güvence vermek, teminat vermek


92.

  • Turkiskaalıntı yapmak, alıntılamak, iktibas etmek qualifier


  • Turkiskafiyat teklif etmek, piyasa fiyatını bildirmek


93.


94.

  • Turkiskaayırt etmek, ayırmak, seçmek


95.

  • Turkiskakontrol etmek, kumanda etmek


96.

  • Turkiskaalay etmek, dalga geçmek


97.

  • Turkiskadesteklemek, onaylamak, tasvip etmek


  • Turkiskacirolamak, havâle etmek, imzâlamak


98.

  • Turkiskayetinmek, idare etmek


99.

  • Turkiskaidrak etmek, kavramak, çakmak qualifier


100.


101.

  • Turkiskaidrak etmek, kavramak


102.


103.

  • Turkiskailenmek, beddua etmek, kargımak


  • Turkiskabela okumak, küfretmek, sövmek


  • Turkiskabela okumak, küfretmek, sövmek


104.

  • Turkiskaitham etmek, suçlamak


105.


106.

  • Turkiskakabul etmek


  • Turkiskatahammül etmek, katlanmak, dayanmak, dayanmak


107.

  • Turkiskadevam etmek, ilerlemek


108.

  • Turkiskaoyalanmak, aylaklık etmek


109.


110.

  • Turkiskabölmek, taksim etmek qualifier


111.


112.

  • Manéscochorpaghey

  • Turkiskaiçermek, ihtiva etmek, kapsamak


  • Turkiskakatmak, dahil etmek


113.

  • Turkiskachecktechiz etmek, checkdonatmak


114.


115.


116.

  • Turkiskadevam etmek, sürdürmek


117.

  • Turkiskatamamlama, tamamlamak, tekmil, tekmil etmek


118.

  • Turkiskagözardı etmek, göz yummak


119.


120.

  • Turkiskamahkum etmek, hüküm giydirmek


121.

  • Turkiskadikkat etmek, sakınmak


122.


123.


124.


125.

  • Turkiskaböbürlenmek, iftihar etmek, övünmek


126.

  • Turkiskaalay etmek, sataşmak, iğnelemek


127.

  • Turkiskaalâmet olmak, delâlet etmek, (lkötüye)


128.


129.

  • Turkiskaboş konuşmak, gevezelik etmek


130.


131.


132.

  • Turkiskabelirtmek, göstermek, işâret etmek


133.

  • Turkiskaaklamak, tenzih etmek


134.

  • Turkiskatahliye etmek, bırakmak


135.

  • Turkiskayenmek, alt etmek


136.

  • Turkiskabahsetmek, değinmek, dile getirmek, söylemek, söz etmek, zikretmek


137.

  • Turkiskaizlemek, takip etmek


138.


139.

  • Turkiskaazaltmak, tenzil etmek


140.


141.


142.

  • Turkiskasüslemek, tıraş etmek


143.

  • Turkiskagerektirmek, işaret etmek


144.

  • Turkiskaonarmak, tamir etmek


145.


146.

  • Turkiskaabartmak, mübalağa etmek


147.


148.

  • Turkiskayağmalamak, talan etmek


149.


150.

  • Turkiskayenmek, mağlup etmek


151.


152.


153.


154.


155.

  • Turkiskadejenere etmek, yozlaştırmak, bozmak, soysuzlaştırmak


156.


157.

  • Turkiskageciktirmek, tehir etmek, bekletmek, yubatmak


158.


159.

  • Turkiskakutsamak, takdis etmek


160.

  • Turkiskabastırmak, zapt etmek


161.


162.

  • Turkiskamemnun etmek, şımartmak


163.


164.

  • Turkiskarica etmek, yalvarmak


165.

  • Turkiskautandırmak, mahcup etmek


166.

  • Turkiskayürürlükten kaldırmak, ilgâ etmek


167.


168.

  • Turkiskaibraz etmek, sunmak


169.

  • Turkiskaikna etmek, tatlı sözle kandırmak, tavlamak


170.

  • Turkiskailetmek, sevk etmek


171.


172.

  • Turkiskaalıp satmak, takas etmek, değiş tokuş etmek


173.

  • Turkiskateşvik etmek, cesaretlendirmek, yüreklendirmek


  • Turkiskaönermek, teşvik etmek


174.

  • Turkiskatahsis etmek, ayırmak


175.


176.


177.

  • Turkiskaiddia etmek, öne sürmek


178.

  • Turkiskasağlamlaştırmak, kuvvetlendirmek, takviye etmek, tahkim etmek qualifier


179.

  • Turkiskakısaltmak, ihtisar etmek


180.

  • Turkiskageri ödemek, telafi etmek


181.

  • Turkiskaibadet etmek, tapınmak

  • Turkiskacheckibadet etmek, tapınmak


182.

  • Turkiskacheckiçermek, checkdahil etmek


183.

  • Turkiskaoturmak, ikamet etmek, kalmak, eğleşmek


184.

  • Turkiskatercüme etmek, terceme, çevirmek


185.

  • Turkiskaseğirtmek, lacele etmek, lhızla koşmak, koşturmak


186.


187.


188.

  • Turkiskaafarozlamak, sınırdışı etmek, sürmek


189.


190.

  • Turkiskaresmetmek


  • Turkiskabetimlemek, tasvir etmek, tarif etmek


191.


192.

  • Turkiskataahhüt etmek, üstlenmek


193.

  • Turkiskahariç bırakmak, ihmal etmek


194.

  • Turkiskaiddia etmek, ileri sürmek


195.


196.


197.

  • Turkiskasıkboğaz etmek, üstelemek, dadanmak


198.

  • Turkiskaiğdiş etmek, burmak, kısırlaştırmak, taşak burmak


199.

  • Turkiskaazaltmak, dindirmek, hafifletmek, yumuşatmak, yatıştırmak, tadil etmek


200.


201.


202.


203.

  • Turkiskaateş etmek, vurmak, çekmek, etmek


204.


205.

  • Turkiskaişemek, çiş yapmak, çiş etmek, siğmek


206.

  • Turkiskaiçine almak, dâhil etmek, ihtivâ etmek, kapsamak, sınıflandırmak


207.

  • Turkiskakısırlaştırmak, hadım etmek


208.

  • Turkiskadeğerini bilmek, takdir etmek


209.

  • Turkiskarekonstriksiyonrekonstriksiyon tr(tr), yeni kurum tr(tr), Estetik ameliyat , sakatlık gösteren bir organa yeniden normal şekil ve durumunu kazandırma , tadilat , sakat binayi adil yapmak yani tadil etmek.


210.

  • Turkiskagöçmek, göç etmek


211.


212.


213.

  • Turkiskaelde etmek, ele geçirmek


214.


215.

  • Turkiskayolculuk etmek, gezmek


216.


217.

  • Turkiskaafallatmak, sersemletmek, şaşırtmak, şoke etmek, uyuşturmak


218.

  • Turkiskauydurmak, adapte etmek


219.

  • Turkiskayenilemek, tâmir etmek


220.

  • Turkiskaaçımlamak, şerh etmek qualifier


221.


222.

  • Turkiskaoturmak, ikamet etmek, eğleşmek, kalmak


223.

  • Turkiskadoğrulamak, tasdik etmek, tahakkuk etmek


224.

  • Turkiskayağmalamak, talan etmek


  • Turkiskagasp etmek


225.

  • Turkiskaitham etmek, qualifiertr


226.


227.

  • Turkiskayanlış yapmak, hata yapmak, hata etmek


228.


229.

  • Turkiskagelişmek, inkişaf etmek


230.

  • Turkiskasimule etmek, benzetmek


231.


232.

  • Turkiskayapmak, inşa etmek


233.

  • Turkiskairdelemek, tetkik etmek


234.

  • Turkiskakızdırmak, öfkelendirmek, sinirlendirmek, sinir etmek, sinirini bozmak, gıcık etmek,


235.

  • Turkiskadavet etmek, çağırmak


236.

  • Turkiskaelde etmek, ele geçirmek


237.

  • Turkiskabir (şeyle) hava atmak, (bir şeyi) teşhir etmek


238.

  • Turkiskaeleştirmek, tenkit etmek


239.

  • Turkiskatatmin etmek, yetmek, doyurmak


240.


241.

  • Turkiskaacele etmek, aşıkmak


242.


243.

  • Turkiskadüzenlemek, tanzim etmek, yerleştirmek


244.

  • Turkiskaant içmek, yemin etmek


245.

  • Turkiskayıkmak, tahrip etmek


246.

  • Turkiskaelde etmek, ele geçirmek


247.


248.


249.


250.


251.

  • Turkiskakabul etmek, onaylamak, rıza göstermek


252.

  • Turkiskatahnitlemek, tahnit etmek


253.

  • Turkiskaaşırmak, otlakçılık etmek, yürütmek


254.

  • Turkiskaardından gelmek, doğmak, izlemek, sonradan gelmek, sonucu olmak, takip etmek


255.

  • Turkiskailetmek, sevk etmek


256.

  • Turkiskadevam etmek, sürmek


257.


258.

  • Turkiskaelde etmek, ele geçirmek


259.

  • Turkiskaaçığa vurmak, ifşa etmek


260.

  • Turkiskakontrol etmek, kumanda etmek


261.

  • Turkiskaavcarlamak, marine etmek


262.

  • Turkiskatahrip etmek, harap etmek, yakıp yıkmak


263.


264.


265.

  • Turkiskabahşetmek, ihsan etmek, lütfetmek


266.

  • Turkiskainkâr etmek, itiraz etmek, reddetmek





Rimlexikon   PluralEnglish translator: Turkish Manx etmek  Eesti sõnaraamat   Español Traductor   Svenska Översättare